|
Tweet |
Türkiye’de televizyon ekranlarında yayınlanan bazı dizilere yönelik tepkiler her geçen gün artıyor. Kamuoyunda oluşan ortak görüşe göre, aile yapısına, kültürel değerlere ve toplumsal huzura zarar verdiği düşünülen dizi içeriklerine karşı artık daha net ve caydırıcı adımlar atılması isteniyor.
Vatandaşlar, dizilerde yer alan şiddet, suç, ahlaki yozlaşma ve toplumun değerleriyle örtüşmeyen sahnelerin normalleştirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtiyor. Bu tür yayınların özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkilere yol açtığı vurgulanıyor.
Kamuoyunda dile getirilen talepler arasında, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile İletişim Başkanlığı’nın daha aktif şekilde devreye girmesi yer alıyor. Vatandaşlar, ülkenin milli ve manevi değerlerine zarar verdiği düşünülen dizilerin derhal yayından kaldırılmasını ya da bu içeriklere yönelik yeni ve kapsamlı düzenlemeler getirilmesini talep ediyor.
Tepkilerin bir diğer önemli başlığı ise yayıncı kuruluşların sorumluluğu. Vatandaşlar, yalnızca yapımcıların değil, bu dizileri yayınlayan televizyon kanallarının da içerikten doğrudan sorumlu tutulmasını istiyor. Toplumsal yapıyı olumsuz etkileyen yayınlara karşı ağır para cezaları, yayın durdurma ve lisans yaptırımları gibi caydırıcı önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Toplumun geniş kesimleri, reyting uğruna hazırlanan ve şiddeti, yozlaşmayı teşvik ettiği düşünülen dizilere karşı daha sıkı denetim mekanizmalarının oluşturulmasını istiyor. Aile yapısını, kültürel mirası ve toplumsal değerleri koruyan içeriklerin desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Vatandaşlar, yetkili kurumlara çağrıda bulunarak, “Toplumun değerlerini koruyan, sorumlu ve denetimli bir yayıncılık anlayışı artık zorunludur” mesajını veriyor.