Tarihe baktığımızda, Türkiye’nin önceki liderlerinin Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve diğer güçlü devletlerin liderleri karşısında genellikle el pençe divan durduğuna şahit olduk. Ancak bugün durum tamamen farklı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nda ve dünya liderlerinin bulunduğu kritik toplantılarda sergilediği özgüven ve kararlılığıyla dikkat çekiyor. Dünyada tek ses getiren lider olarak anılan Erdoğan, elini cebine koyarak, istediği şekilde konuşuyor ve Türkiye’nin çıkarlarını başarıyla savunuyor. Bu tavır, yalnızca Türkiye için umut verici bir gelişme olmakla kalmıyor, aynı zamanda bir Türkiye vatandaşı olarak hepimize büyük bir gurur kaynağı oluyor.
Ortadoğu’nun liderler sahnesi, halklarına zulmeden ve tarihin çöplüğüne karışan isimlerle dolu. Saddam Hüseyin, kimyasal silahlarla kendi halkını katlederken, Beşar Esad ise işkencelerle dolu bir yönetim anlayışı sergiledi. Bu liderlerin sonları, zulmün ve baskının sürdürülemez olduğunu kanıtladı. Bugün Türkiye, bu tarihsel perspektiften ders çıkararak, hem mazlum halklara kucak açan hem de bölgesinde güçlü bir aktör olan bir ülke konumunda. Suriye’deki savaşın mağduru milyonlarca insan, Türkiye’yi bir umut kapısı olarak görerek buraya sığındı. Şimdi ise ülkelerine geri dönmeye başlayan bu insanlar, Türkiye’nin kritik rolünü bir kez daha gözler önüne seriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sadece Türkiye’nin değil, İslam dünyasının ve mazlum halkların da sesi olmaya devam ediyor. Erdoğan’ın, dünya sahnesinde özgüvenle sergilediği liderlik, Türkiye’nin uluslararası arenadaki konumunu güçlendirdi. Eleştiriler olsa da, gerçek şu ki, Türkiye’yi küçümseyen birçok kesimin göz ardı edemeyeceği bir liderlik duruşu sergileniyor.
Son yıllarda "Suriyeliler gitsin" söylemleriyle gündeme gelenlerin, Suriyeliler yavaş yavaş ülkelerine dönmeye başladıkça bu söylemlerini yeniden değerlendirmeleri gerekecek. Türkiye’nin insan hakları ve mazlumlara yardım konusundaki bu duruşu, hem bölgesel hem de küresel ölçekte büyük bir takdir topluyor.
Türkiye, bugün Ortadoğu’da güçlü bir liderlik örneği sergiliyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünya liderleri arasındaki duruşu, ülkemizin stratejik önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Avrupa Parlamentosu’nda ve diğer uluslararası platformlarda Erdoğan’ın cesur söylemleri, Türkiye’nin çıkarlarının kararlılıkla savunulduğunu gösteriyor. Bir Türkiye vatandaşı olarak, bu duruşla gurur duymamak mümkün değil.
Tarihten ders alarak bugüne baktığımızda, Türkiye’nin uluslararası arenada güçlü bir şekilde temsil edildiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde mazlumlara umut olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin, hem İslam dünyasının son kalesi hem de küresel düzeyde mazlumların sesi olarak taşıdığı bu değer, hepimize bir kez daha gurur veriyor.