Kars halkı, yıllar boyunca devletin farklı kademelerinde görev yapan siyasetçi ve bürokratlara büyük bir destek sunmuş, içten bir sadakatle sahip çıkmıştır. Ancak bu samimi destek, kimi zaman görmezden gelinmiş, koltuklara oturulduktan sonra eski dostluklar, hemşehrilik bağları, vefa duyguları yerini mesafeli bir tavra bırakmıştır. Bu durum, Karslı vatandaşları üzmekte ve kırmaktadır.
Ne yazık ki birçok kişi, koltuğa geçtikten sonra değişmiş; daha önce birlikte yol yürüdüğü insanların telefonlarına cevap vermemeye, onların taleplerine kayıtsız kalmaya başlamıştır. Bu tavır, vatandaşın zihninde bir soru işareti bırakmakta ve güven duygusunu zedelemektedir. Kars halkı, bu tutumu büyük bir dikkatle izliyor ve hafızasına not ediyor.
Bu toprakların insanı vefalıdır. Unutmaz, unutturmaz. Sadece görev sonrası kapısını çalanı değil; görev süresince yanında duran, iyi günde kötü günde birlikte olanı gerçek dost bilir. Vatandaş, samimiyetin ve sadakatin bir makama bağlı olmaması gerektiğini bilir; bu yüzden koltukla birlikte değişen ilişkileri içtenlikle sorgular.
Kars halkı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da siyaseti ve bürokrasiyi dikkatle takip edecek, gönlünü hak edene açacaktır. Çünkü unutulmamalıdır ki; Türkiye’de hiçbir makam sonsuz değildir. Her koltuk günü geldiğinde kalkılmak içindir. Ama halkın kalbindeki yer, kolay kolay kazanılamaz.
Bu yüzden Karslılar bir kez daha hatırlatıyor: Samimiyet koltuktan önce gelmeli. Görev süresince uzak duran, selam vermeyen, hemşehrisini görmezden gelen hiçbir makam sahibi, halkın gönlünde kalıcı olamaz. Yeri geldi mi Kars halkı bu sorumluluğun gereğini yerine getirir, sandıkta da, sokakta da vicdanıyla konuşur.
Koltukların gölgesinde samimiyet değil, menfaat arayanlara karşı halkın duruşu nettir. Bu nedenle her siyasetçi ve bürokrat, halkla olan bağını kaybetmeden, gücünü unutmadan ve en önemlisi vefayı elden bırakmadan görev yapmalıdır. Zira gönülden silinmek, görevden alınmaktan çok daha derin bir kayıptır.
